İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ OLAMAZ….
Bu haftaya Aliağa ile başlayalım.
Öncelik insan hayatı ama Aliağa yıllardır zehir soluyor.
Her şey rant olmuş Aliağa’da.
İnsan sağlığı hiçe sayılıyor.
Bin kere yazsakta ciddiye alınmadığımızı düşünüyor yetkililer.
Çevre şehircilik Müdürüne kaç kez seslendik.
Aliağa’nın yerel medyası korkusuzca yazıyor herşeyi.
Maalesef İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Aliağa Belediye Başkanı hatta CHP Aliağa İlçe Başkanı Hatta AK Parti İlçe Başkanı bu konuyla ile ilgili gündem bile oluşturmuyorlar.
Dedik ki Demir ve Çelik fabrikalarındaki cüruflar zehir saçıyor.
Orman arazilerine sağlığı tehdit edici limitlerin çok çok üstünde toprak altına baca gazı kurumlarıyla direk toprağın altına hurdaları gömüyorlar.
Sanki 50 yıl sonra burada insan ve canlı yaşamayacak gibi.
Çok para kazanmak vicdanı rahatlatmaz beyler, yaratanın bir hesabı olur.
Büyüklerim “bu dünyada yaptığınız her şeyin karşılığını bu dünyada alırsınız” derdi.
O büyük holding te neler döndüğünü de yazdık, ama sanırım bizim gazete resmi makamlarca okunmuyor.
Nedense sağlık la bir şey yazdığımızda hemen bir ceza geliyor İLGİNÇ !!!
O holdingin bir bankayla olan ilişkisini yazmıştım.
Gazeteden bir arkadaşımıza üstü kapalı rüşvet teklif etmiş holding teki arkadaşlar.
Eyüphan Gündoğdu’ya nasıl gelmiş o evraklar.
Allahım Yarabbim ya ne diyeyim ben size.
Bunun ayrıntılarınıda bu hafta içinde yazacağım.
Gelelim bir haftadır araştırdığım bu holding içinde sürekli emekçi kardeşlerimizin zehirlenme olayına.
Bu yemek firmasının iki ortağı birbirlerini “FETÖCÜ” diyerek savcılığa şikayet ettiler diye yazmıştım.
Merak ediyorum sayın Okan Batu savcım size bu yazımı getirmediler diye düşünüyorum.
Bu yemek firmasında bir şeyler dönüyor sayın Çevre İl Müdürüm, sayın İl Sağlık Müdürüm.
Bakın geçen hafta yine hastaneye zor yetişti bu emekçi arkadaşlar.
Yok tavuk yok bayat bilmem ne bunlar boş şeyler.
Yok su kesikmiş ellerini yıkamadan giren 2 işçi atmış kendilerini yerlere falan.
Allah korkunuz yok mu sizin.
Yok mu orada üst düzey Müslüman ve Allah Korkusu olan gerçek Türk bir yönetici.
Bakın emekçiler mektup yazmışlar medya ya.
Bekledik ulusal basın yer verir diye.
İşçi kardeşlerimizin yazdığı mektupta önemli bölümünü yazacağım;
“ Bir önceki zehirlenme olayı da inkar edilip raporlar zehirlenme üzerinden değil, salgın hastalık, hafif iş kazası gibi raporlarla geçiştirilmisti. Şimdi ise arkadaşlarımız raporların özellikle zehirlenme üzerinden alınması için uğraştılar. Fakat her şeye rağmen yine inkar edeceklerdir. Geçen sene ki olayın üstünü nasıl örttülerse, bu vaka'dada öyle olur, bununda üstü örtülür.”
İnsanın tüyleri ürperiyor.
Çıkında bir açıklama yapın kardeşim.
Bizim abimiz, amcamız, dayımız var deyin bizimde sesimizi kesin. Yemeğinizi verdiğiniz holgingin yaptığı gibi.
Nasılsa çok zenginsiniz, satın almaya çalışın içimizdeki gazetecileri.
Geçmişte bunu yapan siyasetçiler de oldu.
Ama tamamı tarihte isimleri bile anılmıyor.
O Holdinge sesleniyorum ; Sizin ülkenizdeki işadamlarına yol açtı bu iktidar.
Cumhurbaşkanına ve Hükümetimize ihanet ediyorsunuz
O yemek firmasına sesleniyorum sizin abiniz, dayınız şimdi belli koltuklarda oturuyordur, gücünüzü o koltuktan almayın.
İnsan hayatına değer vermeyeni Allah ıslah etsin. Başkada bir şey demem.
Bu yazıyı hazırlamadan birkaç uzmanla konuştum yemek olmazsa neden çalışanlar zehirlenebilir ?
İlginç şeyler çıktı karşıma.
Anlatılanlar üstüne biraz araştırdım.
10 binin üstünde o holding te inşaat çalışanı varmış.
Bunların yüzde 60’ Türk kalanı çoğunluğu Hint’li olmak üzere yabancı işçiler.
Biraz içerideki dostlara sordum bunlar nerde kalıyorlar diye?
Toplu yatakhanelerde kalıyorlarmış.
Bunların birkaç tanesi hasta olsa içeride hijyen ve dezenfeksiyon temizliği operasyonu yapılıyor mu diye araştırırken, Aralık ayından beri yapılmadığı iddia edildi.
Yemekhane de 400 kişiye yakın yemek yapan ve hizmet çalışanı varmış.
5 bin kişilik bir ana yemekhane ve 7 tanede bağımsız yemekhane bulunuyor bu alanda.
10 kişi grip mikrobu taşıdığını varsayarsak,
Düşünebiliyormusunuz günde 30 bin kişi yemek yiyor ve 400 mutfak çalışanı.
Nefes verirken hava ile çöken mikrobu?
Ortam Hijyeni operasyonunu belli zamanlarda yapılmazsa büyük tehlikeler doğabileceğini uzun uzun anlattı bizim sağlık yazarlarımız.
Yemek şirketi sahibini aradım bilgi almak için.
Her ayın 19 unda şirkete temizlik raporlarını veriyoruz dedi.
Bize iftira atıyorlar, ayıp dedi….
Artık bari bu yazımı ciddiye alırsa Çevre Şehircilik Müdürüm ve İl Sağlık Müdürüm, elime benzin bidonu ve çakmak alıp Başbakanımızın önüne atacağım kendimi.
Her gün o işçi kardeşlerimizin mektuplarından ve telefonlarından içim acıyor.
Bu yemek firması buradaki işlerini 6 ay sonra bitirip Mersin’de büyük bir yatırımın işini aldıkları oraya gideceklerini duydum.
Allah Mersin’deki gazeteci kardeşlerimizin yardımcıları olsun.
Not; Yazım biraz uzun olduğundan Aliağa CHP’deki gelişmeleri yarın yazayım.
YORUMLAR