Son birkaç haftadır bakıyorum da gazeteciler gazetecileri yazıyor.
Yazılan kişilere gazeteci gözüyle bakan varsa tabii.
Hasbelkader köşe yazdığımı her zaman söylemişimdir.
Her ortamda ben gazeteci değilim, gazete işletmecisiyim diyordum ve çoğu dostumdan, birçok kişiden gündeme dair saptamalarım hususunda olumlu geri dönüşler alıyorum.
Bana gazeteci denmesi çok hoşuma gitmesine rağmen, ben gazeteciyim demeyi çok istememe rağmen şimdi ise iyi ki ben gazeteciyim diyen kimi ahlaksızların içinde olmadığıma bin şükür diyorum. Değerli ağabeyim Kaya Çelikkanat’ın cenazesindeydim önceki gün. Kaya Ağabey'i çok severim, dünya tatlısı bir insandır. İşte o cenazede gördüm ben gerçek gazetecileri. O kıymetli insanların karşısında, bu ahlaksızlar toz tanesi kadar değersiz benim gözümde.
Son 2 haftadır gazeteciler gazetecileri yazıyor.
Ve yavaş yavaş dökülmeye başladı o gazeteciyim diyenler.
Menfaat işi için belediyelere, siyasilere rant uğruna gazeteciliği satan ahlaksızlara benim sözüm.
Reklam vermedi, yaz.
Selam vermedi, yaz.
Başka gazeteye veya gazeteciye destek veriyor diye yaz.
Yaz oğlu yaz.
Adam evinden internet sitesi kurmuş, sadece kendisi çalışıyor.
Sözüm ona gazeteci.
Haftada, 15 günde bir veya aylık 500 gazete basar, gazete patronuyum der, caka satar.
İnşaatçı, reklam isteyenlerden bıkmış, kurmuş bir haber sitesi, olmuş gazeteci.
Yerel yönetici kızmış birilerine, vermiş dışarıdan sermayeyi, hiç gazetecilikle alakası olmayan adamı yapmış medya patronu.
Sonra o medya patronu, bu belediye başkanını ben getirdim, bu il başkanını ben getirdim, onu ben vekil yaptım der tabii.
Sonra o sözde gazeteci, kurmuş bir reklam şirketi, o belediyenin, bu siyasinin almış baskı işlerini.
Gazeteciyim diyen ahlaksız, hadsiz ve densiz, kurmuş bir anket şirketi, baskı işi veren belediye başarılı, vermeyen başarısız.
Bir haber sitesinin bir patronu, bir siyasi partinin içinde, diğer ortağı rakip siyasi partinin içinde.
Sonra bağırıyor gazeteciler, “Basın özgürlüğü yok” diye...
Daha nasıl basın özgürlüğü olsun, açık açık medya üzerinden para kazandırıyorlar işte. Tüm devlet bütçesini, tüm belediye bütçesini bu adamlara verseniz yaranamazsınız.
Gazetecilikte ne zamandan beri para kazanmak etik kurallar içinde yer aldı arkadaşlar?
Hadi gazetecilere ekmek kapısı açtınız, ne zamandan beri ahlaksızca, şantajla para kazanmanın adına gazetecilik dendi?
Bu işin piri büyüklerimi ve arkadaşlarımı tenzih ediyorum ama gazeteci gazeteden para kazanır. Anket şirketi kanalıyla virüs gibi yapışmaz belediyeye… Şantajla ilan almaz. İhale peşinde koşmaz. Başkanların kapısının önünde yatmaz.
Gazetecilik onur ve haysiyet işidir beyler, konuşurken havlayanların işi değil…
YORUMLAR