Referandum bitti. AK Parti, içindeki ihanetlere rağmen yüzde 51.4 evet oyuna ulaşarak anayasa değişiklik hakkıyla Erdoğan'ı partili cumhurbaşkanı olarak kamuoyuna sundu.
Biz İzmir'de yaşanan başarısızlığını günlerdir gündemde tutarken Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'ne gelerek ilk kürsü konuşmasını yaptı.
Yeni oluşumda verdiği bir örnek çok ilgimi çekti.
“Bize oy verenlere değil bize oy vermeyenlerin kapılarına gidip kendimizi anlatacağız” dedi.
İşte Erdoğan bu konuşmayla gerçek liderliğini gösterdi.
“Hayır”ı temsil eden yüzde 48,6 şimdiden “Başkan kim olmalı”yı konuşmaya başladı.
“Başkanlık olmaz” diyenler şimdi başkan adayımız kim olsun kavgasındalar.
Yazımın başında “Reis hızlı başladı” demiştim.
Reis gerçekten hızlı başladı.
AK Parti Genel Merkezi'nde dün akşam başarısız 61 il ve o illerin ilçe başkanlarının, yönetim kurullarının istifaları istendi iddiası hiç kimseyi şaşırtmamış gözüküyor.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerin başarısızlığı ülke genelinde partiye büyük moral kaybettirmişti.
Lakin bundan böyle başarısızlığı konuşmak için bile fırsat tanımayacak partili cumhurbaşkanı.
Olmadı mı kesecek, yapamadı mı kapıyı gösterecek.
AK Parti'de laçkalaşan bir takım organlar “Kol kırılır yen içinde kalır” felsefesiyle değil, kangren bölgenin vücuttan ayrılmasıyla ancak yerini bulur.
Sanmıyorum ki bundan böyle bir takım yalvarmalarla, bir takım hokkabazlıklarla bazı şahsiyetler koltuklarında oturmaya devam edecek. Erdoğan gibi bir lider, hobi olarak siyasetin içinde bulunanları affetmeyecektir.
Erdoğan'ın bu saatten sonra affetmeyeceği bir şey daha var. Ucundan veya kıyısından FETÖ'ye bulaşanlar 2019'da kapının dışında bulacaklardır kendilerini. Bu aynı zamanda bir temizlik operasyonudur. Bugüne değin ya tespit edilemeyen ya da tespit edilse de doğru zaman beklenen FETÖ'nün siyasi kanadı en büyük tokadı Erdoğan'dan yiyecektir.
Unutmadan, 16 Nisan'daki referandum öncesi Erdoğan'ın ve Yıldırım'ın seçim çalışmalarında konuşmaları hazırlayan ve siyasi duruş çizgisinin çiziminde görev yapan kimi partililerin iki lideri söylem yanlışlığına ittiğini gördük. Bu CHP tarafından “Hayır diyenlere terörist diyorlar” sözüyle çok fazla kullanıldı.
Ben diyorum ki; siyasette mükemmeliyeti arayan ve tüm kalite ödüllerine aday olacak olan AK Parti'de kusursuzluğun dışında kalan hiçbir şeye Erdoğan'ın tahammülü yok. O gün CHP'nin eline o kozu veren ve oylarda önemli bir düşüşe neden olan o şahıslar da yaptıklarının bedelini ödemeli. Benim bildiğim Erdoğan, bunun bedelini doğru hamlelerle çaktırmadan ödetmeyi mutlaka gündeminin bir köşesine yazmıştır...
YORUMLAR